Oysa insan, kelimelerini yitirmiş bir üryan olarak cennetten sürülmeye mahkum edilmişti. Hem Rab, kendisini insanlığın hatta ondan da öte âlemlerin Rabbi olarak ilan etmemiş miydi? Şu hâlde her insanın aslında bir mülteci olduğunu görmek çok mu zordu? Ve bir de Augustinus'un "yeryüzü devleti" üzerine söyledikleri ve hatta Kant'ın dünya bütün insanların ortak kullanımına verilmiştir yargısı öyle orta yerde durmuyor muydu? Ama galiba bazen sadece insanlar değil, düşünceler ...