Felsefeyi akademinin, hayattan soyutlanmış kavramlarının insani pratikleri ve tecrübeleri tam olarak yansıtmayan sınırlı ve dar çerçevesine hapsetmek yerine hayatın tazeliğine ve canlılığına temas eden, evrende bulunan her şeyi tam olarak kuşatan bir genişlikle ele almak gerekir.
Aksi halde, küçük bir çevrenin anlaşılması ve paylaşılması son derece zor akademik ilgilerinin tutsağı olmuş bir düşünce evreni ortaya çıkar ki bu, her türlü entelektüel etkileşimi ve aynı zamanda geniş kit ...