18 yüzyılda Osmanlı topraklarında, bir tarafta medrese ile temsil edilen klasikten kopamayan, yeniliklere kapalı geleneksel eğitim kurumları ve müderrisler, diğer tarafta mühendishaneler çevresinde hayat bulan Batı tarzı eğitime ve düşünceye kapılarını sonuna kadar açmış modern eğitim kurumları ve hocaları vardır. Çağdaş anlatıda birbirinin rakibi olarak gösterilen bu iki kurumsal yapı, dünya görüşleri zıt iki farklı zihniyetin de temel taşıyıcıları olarak kabul edilmektedir. Bu teze göre, Batı’ ...