İngiliz Başbakanlarından Winston Churchill (1874-1965), Atatürk için “kaderin adamı” tanımlamasını yapmıştır. Belki doğrudur. Fakat bu tanımlamada, biraz da kendi başlarına gelen hezimeti, “yaratılışa” sığınarak örtme çabası olduğu kesindir. Avrupa medeniyetinin “akılcı/rasyonel” Churchill’i, konu emperyalizmin oyununu bozarak Türklüğe yeniden hayatiyet veren Mustafa Kemal’e gelince işi “kadere” havale etmiştir! Elbette Mustafa Kemal Atatürk’ü diğer insanlardan farklılaştıran Allah vergisi bazı ...