Bir varmış, bir yokmuş. Zamanın olmadığı yerde, karanlığın verdiği nefesten kırmızı göbekli bir Büyük Yılan doğmuş. Bu kırmızı göbekli Büyük Yılan her nefesiyle kıvılcımlar saçar, hikayeler getirirmiş. Sonsuz ışığının eteklerinde hayaller yaşar, sularında âşıklar yüzer, topraklarında devler uyurmuş.
Yağmurlu günün birinde bu hikâyeler bir araya gelmeye karar vermiş ve senin karşına dikilmiş. Kırmızı göbekli Büyük Yılan bir kez daha nefes vermiş, davullar çalınmış, uzaylılar ağlamış, ...