Geleneksel “Âşık Edebiyat” içinde “Saz Şairleri” olarak gerek kendilerine özgü geliştirdikleri uslûp yönünden, gerekse halkın duygularının tercümanı olmakla özel bir yere sahiptirler. Onların çoğunun yarı gezgin, yarı mecnun serazat hayatlarıyla, tabiata, insana ve hadiselere karşı bakışlarında gösterdikleri sezgi gücü ve duruşları, eski bir zamana ait bozkır kültürünün temsilcileri ve “Kam”ların ardılları olarak görmek mümkündür. Türklerin Anadoluyu yurt tutmasıyla taşınan bu geleneğin en ...