Çağdaşlaşmamızda aydınlara düşen görev büyüktür. Burada "aydın" kavramı üzerinde de durmak isterim. Her okumuş adam "aydın" değildir. "Aydın" olmak için çağdaşlaşmanın bilincine ulaşmak gerekiyor. Ayrıca "aydın", sınıfının da bilincine varmalıdır. Çağının ve sınıfının bilincini taşımayan, "aydın" olamaz. Dolayısıyla böylelerinden toplumsal görev beklenmez. Bizim okumuşlarımızın da çoğu böyledir. Bireysel çabaları aşamıyorlar. Toplumun sorunlarını bilmiyorlar. Halka tepeden bakıyorlar. Halkı küçü ...