Dil ve Edebiyatımız 1. Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde hayat bulur (1917). İçine doğduğu savaş şartları nedeniyle midir, yoksa Cemil Meriç'in dediği gibi yazarının geri kalmış bir ülkede yaşamanın belirlediği kaderle silinip gitmesinden midir bilinmez, hiçbir yankı uyandırmaz.
Oysa kitap dil, edebiyat, estetik, dil bilimi alanlarında tarihimizde ilk kez ve büyük bir vukufla sergilenen görmezden gelinemez, üzerinde mutlaka durulması, tartışılması gereken düşünceler, değerlendirmeler ...