“Kalbimiz başka söylüyor, aklımız başka. İman başka yere çağırıyor, zaman başka bir yere. İçimiz bizi ölümle doğulacak olan bir hayatın hazırlığına davet ediyor, dışımız ölümü hiç hatırlamadan gününü gün etmenin davetçisi.” Bunca ikiliğin içinde “kendine el kalan insan” yazabilir mi kendi arayış hikayesini? Farkına varabilir mi yitirdiklerini yahut farkına varsa da doğru yerde mi arar onları? “Kendisine varamasın diye kendisi tarafından kazılan içindeki hendekler”den nasıl çıkar insan? İnsanın y ...