Kendi bıraktığım izlerde yürümek gibi, şaşırtıcı, heyecan verici, bir o kadar da
varolanı daha derine iten, karmaşık ve hüzünlü bir duygu bu. Ceketimin
ceplerini, çekmecelerimi, cep telefonumu benden bağımsız karıştırıyorum.
Karıştırıyor muyum, hayır, bu duruma, kendimi aranıyorum, demek daha doğru olur..
Demek on bir gün önce, biletin üstündeki numaralı koltuklarda yan yana oturmuşuz.
O koskoca sinema salonunda, sazlıklardan esen rüzgarın taşıdığı ...