Meçhulden kopup gelen ceylanların ayak tıpırtıları duyuluyordu. Mezopotamya, İran, Mehmene Banu'nun kasrı, Şirin'in fildişi kulesi sarsılıyordu, yıkılıyordu, yavaş yavaş tarihin rahmine gömülüyordu. Şirin'i tekrar kucakladım. Araratlardan, Cudilerden Basra Körfezi'ne tekrar tekrar yuvarladım. Kan durmak bilmiyordu, fasılasız akıyordu. Kana tapan halklar üçer beşer bencileyin hakire biat ediyorlardı. Tebaam hızla dişileşiyordu, evcilleşiyordu. Elveda sevgili çocuk
tılsım tamamlandı
...