“Öylece sustular, susarken uykuya gitti bedenleri…
Gaz lambasında gaz bitmiş, ışık sönmüş, fitilden odaya yükselen zift karası dumanın kokusu
sarmıştı odayı.
Sonra o da gitti…
Sadece kalan sessizlik ve imkânsız düşüncelerdi…
Oysa papatyanın saflığında yaşıyorlardı sevdalarını…
Bir çaresi, bir çıkış yolu olmalıydı,
Umudu varsa insanın...
İmkânsız gelen her sevdada
O kilide anahtar olacak bir çıkış mutlaka bulunacaktı...
Bulunmalıydı da…”