"Annem bana yerel lehçesinden bir sözcük bıraktı; yüreğini parçalayan çelişkili hisler aklını şuraya buraya çeldiğini hissettiğinde ... içinde bir frantumaglia (kırık parçacıklar karışımı) olduğunu söylerdi ...
[F]rantumaglia, başka türlü tanımlanamayan bir rahatsızlığın öznel ifadesiydi, zihninde oluşan, beynin bulanık suyunda yüzen, farklı nitelikli parçacık kalabalığını tanımlardı...
Yaşarken sesimizi onunla yükselttiğimiz ve sonunda onun içinde kaybolma tehlikesi yaşadı ...