"Beyaz kuşlar peygamber şehrinde, çile savurmuşlar kente, kehanet büyük. Bütün müezzinler iş başında, avuçlar göğe açılmış ama hiçbir avuçta yeri yok Sait Beyin, ne kucak açacağı kimse, ne de bir avuç kadar yeri. O, Fırat'ın ne bu yakasında ne de öbür yakasında, Fırat'ın ortasında... Bölünmüş, her iki yanda...
Peygamber şehrinde mecali kalmamış, Nemrut'un ateşine kaptırmış kendini, cayır cayır yanışın acısını çekiyor. Kemerin gözlerinde saklanmış gün geçtikçe eskiyor ve yangının ortas ...