İnsanoğlu ve tüm eşya gibi, devletlerin de bir kaderi vardı kuşkusuz. Osmanlı Devletinin Balkanlar, Ortadoğu, Sarıkamış ve yer yer kendi ikliminin de yurt savunması verdiği o cephelerdeki ateş hattında tahammül fersahı bir mücadelenin yaşandığına tanık olunmaktaydı. Öyle bir mücadelenin yaşandığı zamanı, mekan ve cephe şartlarını, kalıcı bir tarzda dile getirebilmek gerekiyordu.
Birinci ağızdan ve canlı bir tanığın anlatımı ile konuya önem kazandıracak dokümanter bir hatıratı sunmayı ...