Her pencerenin ardında bir yazgı vardı; her kapı başka bir maceraya açılır, her ev farklı bir hikâye anlatırdı. Her ruh bir ötekinden ayrı sancır, her yürek ayrı çarpardı. Hatasız insan yoktu; herkes arada dibe vurur, pişman olacağı şeyler yapardı. Bazıları yola devam eder, bazıları da düştüğü yerde öylece takılıp kalırdı. Orada o kadar uzun zaman dururdu ki sonunda hatalarına dönüşürdü; yaşamdan tat alamaz, tutunacak bir dal bulamazdı. Hayat bazen çok acımasızdı. Bir olan iki gönlü alır en ufak ...