Göğsümün hemen ortasında bir yangın vardı, alevler sardı ve biz içinde kaldık. Yandım, yanarken yaktım. Onun o güne yüklediği anlamla benim yüklediğim anlam birbirini katletti. Her şeyin başladığı o yerde ikimizin kıyameti koptu. Şimdi aramızda yanan ateşin bir tarafında ben, diğer tarafında o vardı. Alevler yükseldiğinde avucumdaki yüzükleri attım o ateşe. Bu bizim kesin olarak bitişimizin en büyük göstergesiydi. Biz bitmiştik. Ona ev olan kırık, yıkık, dökük kalbim artık bir yangın yeriydi ve ...