Tarık’ın elindeki atı inceledik, altına benziyordu ve ışıl ışıl parlıyordu. Parlak olması düşündürücüydü. Nasıl olmuş da mağarada bu kadar temiz kalabilmişti? Pek aklımız almadı. Bu arada altın öküzlerin bir de sabanı olduğu söylenmişti, atın arkasında saban da yoktu. Altın öküzü değil ama altın atı bulmuştuk hem de çok kısa sürede, inanılır gibi değildi. Anlatılanlara göre; daha önce o kadar kişi gelmiş, bir şey bulamamıştı. Hiç beklemeden köye dönüş yolculuğuna geçecektik. Mağaradan çıktığımız ...