Bu romanda anlatıcı bir sabah kendisine onur borcunu hatırlatan bir telefonla uyanır. Borcu hatırlatan kişi, Platon diye bilinen Muhammed Eflatun, çabuk parlayan fakat yetenekli bir ressamdır ve "insan vakarının ayaklar altında çiğnendiği" bir Memleket'te yaşamaktadır. Hep sahne ışıklarının gerisinde durmayı tercih etmiş olan ressam artık kendi hayat hikâyesini yazdırma arzusundadır.
Hikâye ilerledikçe Platon'un Londra'daki dostu, eski ressam olup, daha sonra New York'ta müzik eleştir ...