Kafası karışık genç, hocanın kapısında bekler. Bir türlü içeriye giremez, zira cesareti yoktur. Fakat uzun zamandır, özellikle üniversite yıllarında birikmiş sorular onu içten içe kemirir.
Sonunda cesaret edip hocanın kapısını tıklar. Hoca onu buyur eder her şey o zaman başlar:
“Bir yaratıcı olmak zorunda mı? Öyleyse bu illa ‘Allah’ mı olmak zorundadır?”, “İman nedir ve neden kolay bir şekilde ulaşabileceğimiz bir şey değildir?”, “Din mantıklıysa bazı dehaların bundan gafil kalmasın ...