Varlıklı bir ailenin tek çocuğu olan Rüya’nın derslerle ve kurslarla dolu yoğun bir programı vardı. Bir gün yine yorgun argın okuldan çıkmış, keman dersi için çok sevdiği Suat dedesinin kullandığı arabada dalgın dalgın dışarıyı seyrederek eve dönüyordu. Trafik ışıklarından birinde yüzüne aniden püskürtülen suyla neye uğradığını şaşırdı. Karşısında onun yaşlarında, şaşkın ve korku dolu gözlerle bakan bir çocuk duruyordu. Adı Ali’ydi. Ve Rüya, Ali’nin çok özel biri olduğunu daha o anda hissetmişti ...