XIII. yüzyıl, Anadolu'da, Türk diliyle meydana gelen edebiyatın bir dönüm, bir ayrım devirler. Bu devirde yetişen ve devirler aşan büyük şair Yunus Emre, bir yandan İran edebiyatından aldığımız kelimelerle örülmüş, aruzla meydana gelmiş şiirlerle, çağdaşı Sultan Veled gibi divan edebiyatını hazırlarken öbür yandan heceyle ve yabancı kelimelerden kaçınarak oldukça katıksız bir Türkçeyle yazdığı şiirlerle halk edebiyatına tükenmez bir ilham kaynağı sunuyordu.