Hanlar hanı Hülagu, bir dağ kaplanı kadar keskin bakışlarını gözlerime dikip, bir süre öylece kaldıktan sonra şöyle dedi.
Alamut bir sonraki dolunayda düşecek. Kaledeki ilmi eserlerin dışındaki kitapları yaktır. Yaktır ki, insanlar onları okuyarak yollarını şaşırmasınlar.
Sonuç dediği gibi oldu. Dolunaylı bir gecenin sabahında kale düştü.
Peki ben görevimi tam olarak yapabildim mi? Buna evet diyemem.
Çünkü yakmam gereken kitaplardan birini yakmamıştım. Dağ şeyhi Hasan Sabbahı ...