Çocukken, okulda, Firavunları, Mısır mabetlerini ve palmiyeleri betimleyen Kitab-ı Mukaddes resimleri karşısında vecde gelirdim. O zamanlar, Akdeniz'in üstünde, göğün mavisiyle denizin mavisi arasında kanat çırpan bir kırlangıç olmadığıma üzülürdüm. Bu yüzdendir ki beni İbrailin ağırbaşlı bir yurttaşı yapmak isteyen annemin ve daha başkalarının isteklerine başkaldırdım. Ufku hiç değişmeyen, başınızdan hiçbir olağanüstülük geçmeyecek bütün bir hayatın sanki bir hapishanesindeymiş gibi yavaş yavaş ...