8 Ekim 1908’de ressamlar, gravürcüler, tasarımcılar ve mimarlardan oluşan jüri, Adolf Hitler’in dosyasına tereddüt etmeden neşteri vurmuştu. Çizgisi beceriksiz. Kompozisyonu anlaşılmaz. Tekniklerden bihaber. Hayal gücü sıradan. Bütün bunlar sadece bir dakikalarını almış ve vicdansızca ilan etmişlerdi: Bu genç adamın hiçbir istikbali yoktu. Ya jüri başka türlü karar verseydi ve Adolf Hitler’i Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul etseydi neler olacaktı? Bu karar sadece bir hayatın seyrini değil, düny ...